especially type 2 diabetes is quickly becoming a significant health concern in just about all countries of the world, both developed as well as developing. This isn’t in any way helped by the rapid rise in the amount of and obese folks. The worrisome aspect of this disorder is that it’s believed to have no treatment. This means your doctor must handle you with this disorder for .

Biliyor muydunuz?

Ancak, son araştırma bulguları aksini kanıtlamıştır. Gerçekten de tip 2 diyabetin tedavisi var. Diabetes Mellitus (DM) olarak da bilinen diyabet metabolik bir bozukluktur. Metabolizma derken, vücudumuzun besinleri nasıl kullandığından bahsediyoruz. that we eat for energy and other physiological functions. The foods we eat are comprised of distinct food courses, the significant ones being carbohydrates, fats and proteins. The minor ones are ve . In the digestive tract, the (carbohydrates for short) are broken down into a simple sugar called .

Bu glikoz, vücudun enerji için yaktığı ana yakıttır. Aslında, enerji kaynaklarını yağların parçalanmasından elde edilen yağ asitlerini yakarak da alabilen kaslarımızın aksine, beynimizin enerji için kullanabildiği tek yakıttır. Şeker, sindirim sisteminden hızla kan dolaşımına karışarak kan şekerinde hızlı bir artışa neden olur.

Hadi anlayalım

When this occurs, a signal is transmitted by the mind into an organ called the pancreas to release a hormone called , whose primary purpose is to cause the extra glucose to be taken up from the body cells especially the liver and muscle cells where it is converted into glycogen and stored for future use. A substantial amount is consumed by the fat cells where it is converted into fat and stored. In individuals suffering from diabetes, it’s either the pancreas produces little or no insulin or the body cells don’t respond satisfactorily to the insulin that is produced.

Bu durumda şeker kan akışında birikir ve bir kısmı idrarla atılır. Diyabetin tip 1, tip 2 ve gebelikte diyabet olmak üzere üç türü vardır.

Tip 1 insüline bağımlı diabetes mellitus (IDDM) olarak adlandırılır. Bu, vücudun doğal savunma sisteminin kendisine karşı savaştığı bir otoimmün bozukluktur. Bağışıklık sistemi olarak da adlandırılan vücudun savunma sistemi, herhangi bir nedenle pankreasta insülin üreten hücre grubunu vücuda yabancı bulur ve bu hücrelerden antikor adı verilen biyolojik maddeler oluşturarak onları yok eder.

Bunun sonucunda pankreas çok az insülin üretecektir. Bu sınıftaki hastaların normal bir yaşam sürebilmeleri için günlük insülin enjeksiyonu almaları gerekecektir. ABD'de diyabet vakalarının yüzde beş ila onu tip 1'dir. Tip 2 diyabet ise dünya genelindeki diyabet vakalarının yüzde 90'ından fazlasını oluşturmaktadır. Burada ya pankreas yeterince insülin üretmez ya da vücut hücreleri insülin varlığına yanıt vermez; bu duruma insülin direnci denir.